” Yürürken , yemek yerken ve seyahat ederken olduğun yerde ol. Aksi takdirde , hayatının büyük kısmını kaçırırsın”
Buddha
Burası gerçekten mass mavii bir ülke…
Aceleye gerek yok yavaşla telaş yok diye kulağınıza fısıldıyor adeta.
Yaşamın keyfini çıkar demek o kadar kolay ki…
Ama uygulamak bambaşka…
Akdeniz kıyıları , Sahra , kültürü , yerel mutfağı , güler yüzlü insanları ve mimarisi ile hem Akdeniz hem de Afrika’nın özelliklerini bulacağınız eşsiz bir deneyim .
Tunus kenti , hem ülkenin başkenti hem de Tunus ‘un merkezi.
Kent merkezi , Arap tipinde dar (suk) sokaklardan ve ” medina ” ismi verilen iç bir şehirden oluşur.
” Tunus medinası ” UNESCO tarafından ” Dünya Mirası ” olarak kabul edilmiş.
Başkent Tunus ; bir yanı hareketli caddeleri ile sadece 140 km uzağında ki Avrupa ülkelerine benzerken ; bir yandan da camileri ve sukları ile bir Arap kentiyim der.
Hava sıcaklıkları yaz aylarında çok fazla olduğu için gezinizden en yüksek verimi alabilmek için ilkbaharı kaçırmayın.
Ama Akdeniz sahillerinde denize girmek isterseniz de yaz aylarını atlamayın derim.
TUNUS ; tarihin en büyük askerlerinden olan Hannibal’in memleketi…
Yasemin devrimin de büyük turizm kaybı oldu ama son dönem de toparlanmaya çalışıyor.
Sahra Çölü ‘nün adeta Akdeniz ‘ e açılan kapısı gibi. Yaseminleri bembeyaz evleri renk renk kapıları…
Burası bir Kuzey Afrika ülkesi. Fas ‘ın biraz gölgesin de kalmış gibi.
Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetler ağırlamış.
Tunus için hayat damarı turizm demek yanlış olmaz.
Yaz tatili için önerebileceğim bir ülke oldu Tunus.
Hammamet de konaklayarak bol bol yüzebilirsiniz.
Hammamet ’ te otel tercihi olarak Radisson Blu diyebilirim ama otellerin neredeyse hepsi düzgün.
Ayrıca 4 – 5 yıldızlıların plajı mevcut. Ve denizi çok güzel.
Zeytune Caminin etrafı ; ufacık tefecik dükkanlar ile keyifli daracık sokaklarla dolu.
Pazar manasına gelen “ suk ” lar bu bölgede toplanmış.
Çeşit çeşit kokulara sahip parfüm alabileceğiniz Parfümcüler Çarşısı, renk renk kumaşlardan oluşan Kumaşçılar Çarşısı , geleneksel terzilerin bulunduğu Yüncüler Çarşısı , Kuyumcular Çarşısı , Halıcılar Çarşısı , sahafların buluşma noktası Kitapçılar Çarşısı , Türk Pazarı anlamına gelen Suk des Trouk , buraya kadar gelip atlamamanız gereken pazarlar.
Geçmişte kölelerin satıldığı Suk-el Berka 1841’de kapatılmıştır.
Tunus , FENİKE kökenli KARTACA Uygarlığı ile anılıyor. Kartaca harabeleri , Tunus için gezilecek yerler listesinde üst sıralarda.
Kartaca Tunus merkeze yaklaşık 15 km kadar bir mesafede.
Buraya dilerseniz Tunus merkezden kalkan trenler ile ulaşabilirsiniz.
Roma Dönemi’nin en önemli uygarlığını isterseniz yerinde inceleyebilirsiniz.
Kartaca Harabeleri : UNESCO tarafından korunmaya alınmıştır.
Antonine Hamamları , Byrsa tepesindeki alan ve St. Louis Katedrali , içinde kral mezarları bulunan yapılar, Roma limanları , Roma Tiyatrosu ve Tophet Kutsal Alanı , Hıristiyan Müzesi , akvaryumun bulunduğu Deniz Bilimleri Müzesi ve Kartaca Müzesi bu tarihi bölgede yer alıyor.
Nedir ;
dedim bu yaşamak !..
bir düş , dedi ; birkaç görüntü..
Hayyam
Kartaca’daki kalıntıların hepsi bir yer de değil.
Geniş bir alan üzerine yayılmış şekilde 9 adet gezi alanı bulunuyor.
Tek bir bilet ile tamamını görebilirsiniz.
Yalnız gezi noktaları arasında biraz mesafe var. Bölgede çok fazla ulaşım imkanı yok.
Taksici ile anlaşarak gezebilirsiniz. Tunus’ta taksiler uygun.
Ama yakın mesafelere taksi tutmayın lütfen. Keşif duygusu heyecan bambaşka…
Yavaş yavaş hissederek oranın ruhunu yaşayarak zamana yayarak yürüyün…
Tunus’ta alış veriş keyifli. Geleneksel el işi tekstil , çömlekler, doğal parfümler, halı, otantik eşyalar…
Çeşit çeşit hurmalardan almayı unutmayın.
Medina Bölgesi Tunus’un en eski yerleşim yeri.
Bölge de bulunan camiler ve hamamlar sizi çok etkileyecek.
Ayrıca bölgede ki çarşılar alışveriş yapmayacak bile olsanız keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak bilginize.
El sanatlarının tezgahlarda sergilendiği “ suk ” denilen labirent gibi sokakların da yürümek geçmişe yapılan bir yolculuk sanki.
Zaman burada durmuş. Bir seyyahın gittiği yer de görmeyi hayal ettiği yerlerden birisi…
Tunus Medina’da çarşılar, uğraştıkları işe göre şehrin farklı yerlerine dağılmış.
Zaytuna Cami civarında daha ince işçiliğin yapıldığı çarşılar yer alırken , demircilik , dericilik gibi sektörlere hitap eden çarşılar şehrin daha dışında yer alıyor.
Ara sokaklar fotoğraf sevenler için cennet diyebilirim. Kapılar ve kediler ise ana malzeme.
BARDO MUZESI ; Dünyanın en büyük mozaik koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
Tunus’a yolculuğunuzun ilk noktası olarak ise Bardo Müzesi olabilir.
Böylece seyahatinize Tunus’un tarihi hakkında pek çok şeyi öğrenerek başlarsınız.
Kartaca , Roma , Hristiyanlık ve İslam dönemlerine ait yüzlerce eser, Tunus’un zengin tarihini gözler önüne seriyor.
Yüzlerce eser, Tunus’un zengin tarihini gözler önüne seriyor.
Mozaiklerin görüntülerini geçmiş ve bugüne ait yaşamdan sahneler oluşturuyor.
Saklı kalmış bir güzellik şeklin de tanımlayabiliriz.
SİDİ BOU SAİD
DENİZE TEPEDEN HAKİM BEMBEYAZ EVLER
Başkent Tunus’un doğusunda uafk bir sahil kasabası olan Sidi Bou Said ise içinizi açacak bam başka bir dünya…
Mavi beyaz evleriyle ziyaretçilerine adeta bir tablo güzelliği sunar.
Denizi tepeden gören bu kasaba, uzun yıllar boyunca Avrupalı sanatçıların da inziva mekanı olmuş.
Öte yandan, alışveriş yapmak ve sevdiklerinize Tunus hatırası götürmek isterseniz Sidi Bou Said’de çok sayıda hediyelik eşya dükkanı bulunuyor.
Burası benim gezim de en hoşuma giden nokta oldu diyebilirim.
İnsana huzur veren bir yer gerçekten. Mavi renk dalgalar yasemin kokuları…
İspanya’dan göç eden Endülüs Müslümanları ve Yahudileri tarafından kurulmuş.
Endülüs o coğrafya da benim de eksiklerimden ilk fırsatta tamamlamam gerek…
Mavi kapı ve pencereleri ile verdiği görüntü insanı dinlendiriyor.
Hayal alemin de gezdiriyor. Küçük küçücük ama çok şeker bir kasaba. İsterseniz Akdeniz manzaralı kafelerinde bir bardak çay ile yorgunluğunuzu atın.
Burada ki güzelliklerin tadını çıkarmaya bakın.
Emin olun Akdeniz, Sidi Bou Said’den bakınca inanın bir başka güzel.
Tunus , deniz ürünlerini sevenler için de bir cennet. Kalamar, karides, ahtapot ve zengin balık çeşitleri…
Tunus’un en ünlü yemeği kuskus. Yerel yemekleri de bize oldukça uygun. Zeytin de dünyada ki ilk 10 ülkeden biri.
Kapıları ile meşhur olmuş bir yer. Beyaz ve mavi evler ile kapılar gerçekten harika.
Kapıların üzerinde ne kadar fazla çivi olursa ; o ev sahibi o kadar zenginmiş.
Deniz manzarası da çok çok güzel tadını çıkarın.
Yemeklerinizin sonunda nane çayı içmeyi de sakın unutmayın…
Tunus hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, yalnızca gitmenizi öneririm. Öğrenmenin en güzel yolu bu.
Vizesiz gidilebilen ülkemize en yakın noktalardan olan TUNUS ;
DOĞU VE BATININ İZLERİNİ TAŞIYOR HEYECAN VERİYOR VE SİZİ BEKLİYOR…
aynı sokaklardan yürümüşüz ne hoş 🙂
ne guzel hep gezelım…