” Adına dünya dediğimiz kitabı oku ”
İhsan Oktay Anar
Bence ; edebiyat bize yaşama dair ipuçları ayrıntıları veriyorsa yolculuklarda hayatı algılamanın bizi ne denli zenginleştirdiğini gösteriyor.
En keyifli gün batımlarından biridir benim için…
Güneş şehri Malaga ; Sevilla ‘dan sonra Endülüs ‘ün en büyüğü konumunda.
İspanya ‘nın en büyük 6, kenti ve çok turistik bir kenti.
Özellikle yaz sezonunun uzun olmasını nedeni ile İngilizler burada yazlık kiralayarak oldukça uzun zaman geçiriyorlar.
Malaga adını bir söylenceye göre İbranicede ki melak sözcüğünden yani tuzdan almış.
Pablo Picasso ‘nun ve Antonio Banderas ‘ın doğum yeri olan kent sahilleri , şık ve leziz lokantaları , içinden çıkmak istemeyeceğiniz yerel pazarı ile sizin kalbinizi hemen fethedecek.
Merkezi canlı enerjik ve cıvıl cıvıl.
Kafeler her daim dolup taşıyor.
Kent deniz kenarında olduğu için 3,000 yıllık tarihinde hep önemli bir ticari liman konumunda olmuş.
Adının melak yani tuzdan almış olmasını balık tuzlamanın en önemli iş kollarından biri olduğunu gösterir durumunda.
711’de Endülüs egemenliğinde önemli olan bölge , 1487’de Kraliçe Isabella ve Ferdinand’a son teslim olan kentlerden.
Mağripliler 15. yüzyılın ortalarına kadar burada bulunmuşlar.
Restore gören ve korunan pek çok mimari yapı, ara sokaklarında yürürken kentin zengin tarihiyle yüzleşmenizi sağlıyor.
Pırıl pırıl bir güneş , eğlence yaşamı , nefis mutfak , zeytin ve incir kokuları ve zengin tarih burayı Endülüs ‘ün göz bebeği yapmış.
Dağlar kenti kuzey rüzgarlarından öğle güzel koruyor ki güneş 300 gün ışıl ışıl parlıyor.
Özellikle sahiller her zevkten insanı buraya çekiyor.
Malaga insana hem zamanı hem mekanı unutturan cinsten.
Saat kullanma her şeyi unut rahatla ve tadını çıkar.
Ben böyle bir mesaj aldım buradayken. Picasso ‘nun müzesi , gün batımı izlemek için sahiller , yüzmek için plajlar , kahve molası için meydanda ki kafeler , Alcazaba Kalesi ve pırıl pırıl bir güneş.
“Mutluluk, kendi kendine yetenlerindir.”
Aristotales
Madem tatil için yurt dışına çıktık gündemden uzaklaşın kafayı boşaltın farklı kültürler görün.
Her kültür başka bir tat veriyor insana iyi iki buradayım dedirtiyor.
Kahve eşliğinde ılık esen bir meltem rüzgarında sabah ufak meydanlarda oturun insanları izleyin.
Harika bir pazarı var. Meyveler , balıklar , zeytinler , incirler…
Pazar renk renk çıkmak istemedim.
Ufak boy dışı kuru içi mis kokulu incirleri almadan dönmeyin.
Buralarda gün geç başlıyor geç bitiyor.
Havada geç kararıyor. Yemek için insanlar mekanları geç dolduruyor.
Gece yarısı bile tıklım tıklım her yer. Yemekler çok leziz.
Tatlı patates ve karnabahar püresi balık tabaklarını süslüyor.
Tam meydanda ki Marriott Otelinin terası gece gündüz çok keyifli. Manzara nefis.
Tatlı bir rüzgar var. Asansörü biraz ilginç yardım alabilirsiniz. Kahvaltısı orta derece. Konaklamak için ideal bir noktada.
Gibralfaro Kalesi’ nden kenti izleyin.
Kale biraz dışarıda. O yüzden 19 euro olan City Sight Seeing tur bileti alın ki (24 saat geçerli ) uzak yerlere daha rahat gidebilesiniz.
Malagueta plajı çok güzel belki fırsat bulur yüzersiniz.
Endülüs bölgesinde için oldukça modern bir görünüme sahiptir.
Canlı bir hayat var.
Ara sokaklarda ve meydanlarda karşınıza çıkan pandomim sanatçıları , festivaller her an bir hareket var.
Picasso ‘nun müzesinde 204 parça eser var. Uğramanızı öneririm.
Bilet 8 euro.
Güneşin pırıltısı nefis plajları ve ışıl ışıl denizi Endülüs kenti olmasına karşın onlardan hemen ayrılan oldukça keyifli bir kent Malaga…
