“ Dünyanın diğer yarısında ay ışığını gördükten sonra ben eski ben değilim ”
Mary Anne Radmacher
Kitap okumak kişisel bir eylem yazarın fikrini hayal gücünü öğrenmek okumaktan geçiyor ama gezmek kendi gözlerinle görmek deneyimlemek keşfetmek bambaşka tarifi yok…
DOĞULU İSPANYOL GÜZELİ…
Hem İber Yarımadası ‘ nın hem de İspanya ‘nın en değerli mücevheri.
Kültürel anlamda İspanya’yı en iyi temsil eden kent konumundadır.
Toledo ulusal anıt kabul edilmiştir.
Ispanya ’ nın tam göbeğinde bulunuyor.
Önemli bir turizm noktası.
Çok yoğun bir turist akını var.
Unesco Dünya Miras Listesine 1987 de girmiştir. Unesco’ nun gözbebeği olarak görülüyor.
Toledo’nun tarihi bölümününde dahil olduğu 40 İspanya eseri UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir.
Burası Ispanya’ nın eski başkenti.Bugünlerde dinlerin başkenti noktasında.
Don Kışot ’ un da memleketi aynı zamanda. Kötülüklere karşı savaşan Don Kişot ve yamağı göbekli Sanço Panza”nın maceralarını yazan Cervantes her yerde.
Çok sessiz sakin dingin bir kent.
Alkazar Sarayı nın bulunduğu bölgeden gezinize bir kahve içerek başlayabilirsiniz.
Şehir tam tepeye kurulmuş ve Taja Nehri çevrelemiş.
Kültürel özellikler bakımında ülkeyi en iyi temsil eden kent konumunda.
Madrid ‘ den trene biniyorsunuz ortalama 1 saat sonra 13 euro gibi bir ücret karşılığında tarih kokulu bu kenttesiniz.
Otogardan da 15 dakikada bir otobüs var bilet 10 euro civarında.
Madrid ‘den taksi ise yarım saat ve 80 euro.
Ne İspanya ne Madrid eksik kalmasın bu şehri mutlaka görün.
Bu tarihi kent sizi sırlarıyla ve gizemiyle karşılamak için sabırsızlanıyor.
Kayalıkların üstünde ki bu kentte sanki zaman donmuş kalmış. Şehir bildiğiniz açık hava müzesi gerçekten.
Çan sesleri eşliğinde ara sokaklarda kaybolmak büyük keyif.
Araç hemen hemen hiç yok. Dar ve dolambaçlı yollarda yürümek nasıl keyifli anlatamam.
Eğer zamanınız uygunsa birkaç gün kalın ve bu tarihi doyasıya soluyun. Konaklamak isterseniz iki günde, çok detayına kaçmazsanız bir günde rahat rahat gezebilirsiniz.
Yokuşu bol bir kent spor ayakkabısı tavsiye ederim.
Her şehir rehberinin anlattığını bende size anlatmadan geçmeyeyim :
Diyelim Ispanya da bir gününüz var o zaman tek adres TOLEDO. Gerçekten uzun süre etkisinden kurtulamazsınız.
’’ ÇÜNKÜ TOLEDO TÜM ISPANYA ‘’
Ispanya’nın en büyük 3.katedrali burada.226 sene de yapılmış.
Ispanya’ nın en ünlü ustalarından El Greco’ nun eserleri de içer de göz atmadan dönmeyin.
Şehrin pek çok noktasında ki sanatçının eserlerini de görmeyi ihmal etmeyin.
Toledo’ yu Toledo yapan en önemli sebep çokkk eski tarihe sahip olması.
Ara yollarda kaybolun tarihin kokusunu içinize doyasıya çekın. Öğle daracık sokaklar var ki kollarınızı iki yana açın iki tarafa da dokunun.
Nehir boyunca yürüyün kentin kartpostal tadında fotoğraflarını çekin.
Evlerin tahta kapıları çok çarpıcı hepsini fotoğraflayın. Pek çok sokak İtalyan filmlerinden fırlamış gibi.
Kentin en tepesin de şato gibi bir kütüphane var.
Tüm şehre hakim bir nokta.
“ Gezmek ve yer değiştirmek akla yeni bir dinçlik getirir ”
Seneca
Camiler sinegoglar ve katedraller yıllarca iç içe bulunmuş. 3 büyük din birada yaşamış. Pek çok kültüre ev sahipliği yapmış.
O dönemlerde bile gezginlerin ilk durağı konumundaymış. Her toplum kendinden bir iz bırakmış.
Savaşlar gizemi ve büyüyü bozamamış. Görkemli taş köprü sayesinde başka bir tarih kesitine geçtim gibi hissettim.
Bildiğiniz film platosunu tadında. O kadar tarih ile iç içesiniz ki nerede olduğunuzu unutabilirsiniz. Ve sık sık kendinize bu gözler daha güzel ne görebilir ki diye sorabilirsiniz.
Lütfen bol bol yürüyün ki bir ortaçağ şehirini adımlamak neymış iliklerinize kadar hissedin.
Büyük yüksek duvarlarla kent o kadar güzel korunmuş ki şaşırmamak elde değil.
En ufak bir tadılat için bile belediyeden izin almak gerekiyor.
Tek çivi çakmak yasak bölgede.
Ufak paellador denilen irili ufaklı kafelerde paella yiyin.
Bal şeker ve badem karışımından oluşan meşhur merzipan tatlısını kahve eşliğinde içmeyi ihmal etmeyin.
Luis Erades isimli ufak mağazada seramik tabakları görmek için zaman yaratın.
Telkari ürünlerde çok meşhur aklınızda olsun.
Don Kişot ‘un kenti ; dar sokakları,cumbalı evleri,nefis lezzetleri,çan sesleri ve buram buram tarih kokuları arasında sizleri bekliyor.