” Yaşam varoluşun bir hediyesidir. Ondan keyif almayı öğren ,tad al. Ağaçlarla yıldızlarla dans et. Kıskançlık olmadan sev. Rekabet olmadan yaşa ”
Osho
Endülüs ‘ün başkenti , kalbi , her şeyi SEVİLLA…
İspanya dediler mi aklıma ilk gelen kentlerden oldu hep Sevilla.
Sanat , kültür , mimari , mutfak , flamenko derken gerçekten mutlaka görülmesi gereken kentlerden.
Hava hep güzel. Sokaklar cıvıl cıvıl. Genç yaşlı herkes dışar da.
Portakal kokuları arasında gezilen bu kent sizi kendisine hayran bırakacak.
Ruhu olan kentlerden ilk onu hissettim. Binalar çok gösterişli. Her yer tarih. Belki binalar eski ama çok bakımlı.
İnsan kendini çok rahat ve mutlu hissediyor Endülüs’ün başkentinde.
Akşam olunca flamenko klübünde geçirdiğim güzel anlar ile burası benim için vazgeçilmezlerden oldu.
Sevilla sadece bir kentin değil bölgenin de adı. Zamanınız varsa etrafı gezin derim.
Sokaklar portakal ağaçları ile dolu ama bunlar reçellik yenmiyor unutmayın.
Ayrıca İspanya ‘nın en sıcak kenti bilginiz olsun. Buraya ilk Antik Romalılar yerleşmiş.
Salgınlar iç savaşlar bile bu kentin büyüsünden ihtişamından bir şey götürememiş.
Guadalquivir nehrinin ikiye böldüğü bu güzel kent ; İspanya ‘nın diğer metropollerinden daha kendine has daha karakterli daha otantik.
Müslüman , Hristiyan ve Musevi dinlerine ait bir pek çok yer var.
Bu üçlü beni çok etkiledi. Sevilla için operanın ilham perisi diyenler de fazla.
Carmen , Figaro’nun Düğünü dahil 100’ü aşkın operaya ruh katmış bir kent.
UNESCO tarafından Edinburg , Buenos Aires ve Berlin’le birlikte Müzik Kenti unvanına layık görülmüştür.
Cervantes Don Kişot’u Sevilla Hapishanesi’nde yazmış.
Amerika’nın keşif yolculuklarından üçünün başlangıç noktası olan Sevilla , bugün 750 bin nüfuslu bir kenttir.
Geçmiş ve bugün el ele burada. Bence ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden.
İspanya 40 milyon nüfusu ile Avrupa ‘nın 3. en büyük yüz ölçümü olan ülkesi. 17 özerk bölgesi var.
Endülüs ; Müslüman İspanya için kullanılan bir sözcük.8 kentten oluşan bölgenin başkenti ise Sevilla.
Mitoloji kentin Herkül tarafından kurulduğunu söylüyor.
Kente otobüs ile gelirseniz benim gibi ; etraftaki zeytin ağaçları bence sizleri de çok etkiler. Nasıl güzeller anlatamam.
Ne güzel korunuyorlar.
Kentte fırsat bulup zeytinyağı alamazsanız hava alanlarından mutlaka alın derim. Annelere en güzel hediye bence.
Aynı şekilde incir. Ağaçlar çok görkemli. Annem hem incire hem zeytinyağına bayıldı. Bana da incirli sütlaç yaptı :))
Kentin içindeki parklar ve ağaçlar müthiş gerçekten…
“Ağaç maziyi istikbale bağlar, size sabrı öğretir, beraber yaşamanın, birbirine faydalı olmanın zevkini verir.”
Lev Tolstoy
Yeni Dünya ‘nın keşfedilmesi ile beraber çok önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelmiş.
Yeni Dünya ‘dan gelen ganimetlerin de ilk uğrak noktalarından olmuş.
Atlantik ve Akdeniz arasındaki önemli konumu sebebiyle üç bin yıl boyunca İber Yarımadası ‘nın kültür ve ekonomi anlamında başkenti olmuş.
Kentte İslami uygarlığın izleri oldukça yoğun olarak hissedilmekte.
800 yıllık Arap egemenliği dilde de kendini göstermiş.
Bugün Arapçadan gelme bir sürü kelime var.
Festivalleri,ufacık tefecik sokakları , tapas barları , portakal kokusu , ateşli flamenko dansı ile Sevilla müthiş bir şehir.
Bahar aylarında nisan mayıs ve eylül ekim çok güzel oluyor.
Yaz ayları çok sıcak uzak durun.
En önemli kültür mirası Alcazar Sarayı ve bahçesi.
Bahar aylarında rahat rahat gezmek varken burayı yaz sıcağında eziyet etmeyin kendinize.
Saray tarihte ilk kez bir Mağrip Kalesi olarak yapılmış.
Bugünkü sarayın büyük bölümü ise 1364 ‘de Kastilya Kralı tarafından Mağrip’li ustalara yaptırılmış.
Her gelen hükümdar da genişletmiş.
Renk renk daracık sokaklar inanın bam başka bir dünya.
Yelpazeler , heybeler , magnetler sizleri bekliyor.
Tezgahlar ufacık dükkanlar çok cazip.
Avrupa da geçmiş izlerini iyi korumuş kentlerden.
Saraylardaki çinilerden etkilenmemek mümkün değil.
Araba bile geçemeyen daracık yollar , kalın yüksek duvarlar , iç içe evler , güneş almayan pencereler ile yaz sıcağına çare bulmuşlar.
Avlulara hayran kaldım.
Özellikle İskandinavlar tarafından tatil için tercih ediliyor.
” Mutluluk , kişinin kendi kendiyle uyumlu olmasıdır ”
Sokrates
YEME İÇME ; tapaslar nefis ama genel olarak mutfak enfes. Tapas kültürünün buradan yayıldığı söylenir.
Arap, Akdeniz , Kuzey Afrika mutfak tam bir sentezi çok leziz.
Casa Robles ‘de ister bir kahve molası verin yada yemek yiyin ama mutlaka oturun.
Etraftaki balkonlar çiniler ile süslenmiş seyretmeyi unutmayın.
İspanya ‘nın en büyük 4.kenti Sevilla’yı görmek anlamak satır aralarını okumak önemli bir tecrübe…
